August 27, 2009

Bir Dilim Öfke-(Şiddetin İfşası)

23 Ağustos Pazar 12:15:30 (Ö.Ö.)
Akbük Sahili

Keyfin doruğuna yaklaştığım zaman dilimleri içerisinde telefonumdan gelen BİP sesine kayıtsız kalmadan heyecansızca baktım.Godfather lakaplı sim kart hafızasına kayıtlı birinden gelen mesaj:
Yalaka,parazit,pezevenk oğlum.
Başkalarının attığı kemiklerle beslen bakalım.
Şenpazeliğe devam.

26 Ağustos Çarşamba 09:45 (Ö.S.)
Annemin Evi

Yine keyfin doruklarına yaklaştığım zaman dilimlerinden biriydi.Küçük mutluluklar peşindeki beni,bu keyiften alıkoyan,sigara telleyip K Dergisi okumak için bulunduğum mutfağın kapısında ki esmer,kara dobiç,siyahla sevişmiş gibi duran o adam,sim kart hafızasında ki adıyla Godfather.Bir süre sakinliğimi ve gevşekliğimi kaybetmedim
-Telefonlarıma niye cevap vermiyorsun?
Yüzüne bakmadan elimdeki derginin satırlarını okuyordum.Aynı soruyu sorunca sonra okumam gerektiğine kanaat getirdim.Gergin kıvama giden yolun başına gelmiştim.
-Telefonlarıma niye cevap vermiyorsun?
İlk soruda ki ses tonuyla aynıydı.Sert ve gücenmiş.Bu soruyu neden sorduğunu düşünmeye başladım.Ne olduğunu ne yaptığını bilmiyormuş gibi cevap vermemi nasıl beklerdi.Uzun süre cevap vermemem ilerleyen dakikalar da fiziki boyutlardaki sertliklere zemin hazırlayabilirdi.
-Neden olabilir sence?
Düşünmesini istedim şiddetinin sebebini,kendimce sebeplerimi.Yanlış bir şey dilediğimi başından beri biliyorken,bu cevabı veriyordum.Hızını almıştı artık.
-Sen bir bok olamazsın,arkdaşlarının attığı kemiklerle beslenirsin ancak.Sana kemik atan arkadaşların bu eve gelmeyecek ,çok istiyorsan başka bir ev bul kendine.Sokaklarda sürünürsün sen,dilencilere dönersin.
Buna benzer şeyler,gerisini hayal etmek içim bir kaç acıların çocuğu filmi yardımcı olabilir.Ve kendince bütün hırsını anlatan bir cümle ile son buluyor konuşması,
-İnşallah geberirsinde ölünü görürüm.
Buna kayıtsız kalmadım temennisini temennimle süsledim.
-İnşallah
İvedilikle ve gergin bir şekilde sigaramı alıp dışarı çıktım,Godfather'ın ait olmadığı yeri terketmesini bekledim.

n.c.

1 comment:

cem said...

bir baba ve oğul hikayesi;
büyük yazarların baba ve oğul hikayelerinden farklı değil, en az onlar kadar psikolojik, onlar kadar felsefe yüklü. yüzyıllardır süregelen bu çatışmanın güncel versiyonu. içinde ek olarak, sıkıntı, buhran, bunalım, asabiyet, sevgi, saygı özelliklerinin hepsini aynı anda barındıran bir hikaye. okurken keyif aldım, çok usta bir yazarsınız. saygılar

Cem