February 24, 2009

YOK(Bu 3. O'na)

Yeni birşeylere alışmanın rahatsızlığını yaşıyordum ilk iş günlerde.Önce işle alakalı teknik bilgiler,tutanak nasıl doldurulur(hala zorlanıyorum),raporu nasıl hazırlanır(bunda iyiyim),karot nedir, kumpas ne işe yarar,nasıl kullanılır(hemen çözdüğüm tek şey),beton(ben hala taş diyorum) kırarken dikkat etmemler gerekenler....

Önce iş mantığıyla karakterlere ve kişilere takılmadan elimden geldiğince teknik bilgiler üzerine dikkat ettim,yeterliliğim kadarıyla algıladım.(yapamadığım birkaç şey dışında).2 haftadan sonra isimler,kişiler,yaptıkları işin litaratürünün önüne geçti.Bense sadece kulak kabartıyor "Vay"edalarından kendime müzik yapıyordum.Ufaktan ufaktan bende bu "vay"edalarında kendi sesimi bulmaya başladım.Kişiler mekanın vazgeçilmez özneleriydi.Artık mesafeli samimi sohbetler başlamış,rahatsızlığım bir parça kaybolmuştu.C.B(bayan) -asıl konu bu kişi- ile 3.haftanın başlarında iki yaren gibi sohbetlerin ucu kaçarcasına devam eden bir ilişki oluştu.Nasıl ne şekilde başladığını hatırlamıyorum ama en ufak bir ilginin beni bukadar yoracağını hiç düşünmemiştim.Günbegün artık bu işin adı olmalı düşüncesi büyüyor kontrolümden çıkıyordu.4-5 gün süren bu yoğun sohbetler beni paranoya dünyasının efendisi yapıyordu.Korkuyla karışık umarım olur arzusu yiyip bitirmişti beni.

--Buna benzer birşey 2 yıl öncede başıma gelmiş hikayenin sonucunda bende kendimi kaptırmamanın verdiği mutluluğunu yaşıyordum.Olaylar aynı şekilde gelişmişti.Birden bire süslü sözler,soluksuz göz hapisleri ,ucu açık bırakılan sonunda mimiklerin beslediği değerlendiği sözler.1 hafta sonra kokusu çıktı.Bu kadın aynı bölümde çalıştığı başka biriyle ilişkiye başlamış.Ben bu hikayede nasıl bir yerim olduğunu halen anlamış değilim.--



Birden bu dialoglar kesilmiş,ben bir şeylere alışmanın zorluğunu yaşayan karakter olmaktan çoktan çıkmıştım.(ÇARESİZLİK)Beraberliğin nasıl bir his olduğunu bilmeden terkedilmişliği yaşamam dramatik,daha doğrusu traji komik bir vakaydı.Artık mantık varlığını yitirmişti.Gülüşleri,bakışları,iş yerindekilerle fiziksel temasları,onun hakkıda duyuduğum RİVAYETLER(belki de gerçekler) beni rahatsız ediyordu.Onun hareketlerini izleyen bir manyak olmuştum.20 metrekarelik alanda bu sohbetlerin açıklamasını yapacak birinin olmaması,üstüne sanki birşeyler varmış gibi beni tahrik eden ilginç dialogların yaşanması.

-C.B:Hafta sonu sinemaya gittim.

-Aşçı:Naciyle mi?

-C.B.:Hayır be!(cümlenin sonunda kalabalığın içinde bu da söylenmez ki ifadesi)

Çözülmesi daha da zor hale gelen bir problem.Kendimi kontrol çabalarımı onun tripleriyle,kıskanıyormuş edasıyla yaptığı davranışlardan imkansızlaşıyordu.Komplo içindeki bir kuklaydım sanki.Neden?Kahırlar içerisinde çıkışı arayamayacak durumdaydım.

Bu kriz içerisinde önceden beraber olduğu erkek arkadaşını öğle yemeğine çağıracağını duyduğum anda kıskançlık krizinde su molekülleri halinde dağılacağımı sanarken içimde anlamdıramadığım bir mutluluk pınarı vuku buldu.Yemek saati gelidiğinde eski günlerin hatrına birbirlerine yaptıkları şakalar,nazlanmalar,birbirlerine şarkı bile söyledikleri bu sıradan öğle yemeği buluşma,sevgi ve yad yemeği olmuştu.Bu anda artık anaforlar kopacak sandığım yüreğimde pınar sakinliğini sürüyordu.Çözmüştüm kendimi ve onu,onun sayesinde.


O vamp,hodbin,kontrolsüz ve sınırları olmadığını düşünen bir kadın,
bense herhangi bir kadın tarafından gösterilecek en ufak İLGİYE AŞIK olucak kadar çaresiz ,kukla olmaya hazır bir adam.



--Why do I fall in love with every woman I see who shows me the least bit of attention?--Eternal Sunshine Of The Spotless Mind.

6 comments:

Anonymous said...

adamım eksik kalan şeyler var yazında. hoş konuşmalarımızda bile birbirimize ifade etmekte zorlandık düşüncelerimizi. yazıya dökmek daha da bi zor. ama şunu söyleyeyim "oynama şıgıdım şıgıdım!!"
mzo

yola gelsem said...

hepseni yazarsam olmazdı ki biraz edebi bir hava katmaya alıştım puhaaaa

cem said...

kanki,
"anafor" girdap ya da karmaşık durum (mecazen) anlamlarına geliyo, yani "anafor kopması" olarak kullanılmaz. (bu şekilde davranarak sıkıcı oluyorum demi.)
diğer taraftan vamp ve hodbin gayet yerinde olmuş, tebrikler.
"ilgiye aşık olma" demişsin, güzel demişsin, bende böyle düşünüyorum. hatta aşka aşık olma olayı daha baskın düşüncemde.

Cem

yola gelsem said...

kanımca ''anaforlar kopacak'' derken girdapların şahlanması,karmaşık durumların artacağı yönünde bir anlam çıkıyor çünkü cümlenin devamında 'pınar sakinliği'nin sürdüğü dile getiriliyor.Bu açıdan pek takılmamak lazım.

yazıya gelince,normalde yazı için riskli olduğunu düşündüğüm 3. paragrafın yerinde henüz yeni dökülmüş bir beton gibi(TAŞ olmadan)geçiştirilmesi güzel
olmuş,sıkmamış.
kısacası ''vay''edalarıyla kendi sesini bulmanı sevdim :)

yola gelsem said...

anafordan kastım oydu öteki jöntürk derdimi anlamış cem sıkıcı olan sen değil doğan açıklığa kavuşturayım

cem said...

evet o anlamı kastettiğini en baştan beri biliyordum (anlamamak imkansız!) zaten.
doan da atladı sağolsun. benim derdim doğruluğu veya yanlışlığıyla ilgiliydi. derdim halen bir dert.
sadece söylemek istemiştim.
ama olmadı, açmadı çiçekler mor;her zamanki gibi renksizler.